Ceza Muhakemesinde Basit Yargılama Usulü

Ceza yargılamasında gerek mahkemeler ve gerekse savcılıklarda artan iş yükünün hafifletilmesi bağlamında bazı suçlar açısından alternatif yargılama usullerine duyulan ihtiyaç sonucu, yargılamayı hızlandıracağı ve yargının iş yükünü hafifleyeceği düşüncesi ile basit yargılama usulü gündeme gelmiş, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanununun 251 ve 252. maddelerinde değişiklik yapılmış ve basit yargılama usulü 01/01/2020 tarihinde itibaren uygulanmaya başlamış bulunmaktadır.  

Öncelikle şu husus belirtilmedir ki; Basit yargılama usulü, 18 yaşından küçük çocuklar ve akıl hastaları ile sağır ve dilsizler hakkında uygulanamayacağı gibi, soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında da uygulanmaz. Ayrıca; Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, bu kapsamda olmayan başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanamayacaktır. 

Basit Yargılama Usulüne Tabi  Suçlar: 

Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanına giren,  yalnızca adli para cezasını gerektiren veya üst sınırı iki yıl ya da daha az süreli hapis cezasını gerektiren veyahut adli para cezası ile beraber üst sınırı iki yıl ya da daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

Basit yargılama usulünün uygulanabilmesi için, kamu davasının Asliye Ceza Mahkemesinde açılması ve düzenlenmiş olan iddianamenin Mahkeme tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkeme, kabul edilen iddianamede yukarıda belirtilen bir cezayı gerektiren suç olduğunu belirlediğinde basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verebilir.  

 

Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmesi:

Mahkeme,  basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verdiği takdirde iddianameyi  sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğe çıkararak, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri isteyecektir. Çıkarılacak tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. 

Bu arada Mahkeme, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep etmelidir. 

İlgililere beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra Mahkeme duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşünü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, CMK 223. maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Bilindiği gibi; CMK 223. maddesinde mahkemenin vereceği hükümler sayılmıştır. Buna göre; basit yargılama usulünü uygulayan Mahkeme, Beraat, Ceza verilmesine yer olmadığı, Mahkûmiyet, Güvenlik tedbirine hükmedilmesi, Davanın reddi, Davanın düşmesi kararlarından birini verebilir.

Mahkeme mahkûmiyet kararı verdiği takdirde, ayrıca; sonuç cezadan dörtte bir oranında indirim yapmak zorundadır. 

Koşulların bulunması hâlinde; Mahkeme tarafından kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Mahkeme verdiği hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçlarını belirtmelidir. 

Gerekli görmesi halinde basit yargılama usulüne göre hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir. 

Basit yargılama usulünün uygulanması sonucu verilen hükme itiraz:

Basit yargılama usulüne göre verilen hükümlere karşı hükmü veren mahkemeye itiraz mümkündür.  Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir. İtiraz edildiği taktirde hükmü veren mahkeme duruşma açarak genel hükümlere göre yargılamaya devam eder. 

Ancak; yapılan itirazın süresinde olmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan kişi tarafından yapıldığı değerlendirildiği taktirde  dava dosyası, itirazı incelemeye yetkili olan Mahkemeye gönderilir. Yetkili Mahkeme gerekli incelemeyi yaparak karar verir ve kararının gereği için dosyayı mahkemesine gönderir.

İtirazın süresi içinde ve itiraza hakkı olan kişi tarafından yapıldığı anlaşılıyorsa hükmü veren Mahkeme duruşma tayin ettikten sonra, taraflara "gelmeseler bile duruşmanın yapılacağı ve yokluklarınca CMK 223. maddedeki hükümlerden birine karar verileceği" şeklinde ihtaratlı davetiye göndermek suretiyle  taraflar gelmese bile duruşma yapar ve yokluklarında hüküm verilebilir. Bu arada; duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.

Genel hükümlere göre yargılamaya devam eden Mahkeme, basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itiraz sanık dışındaki kişiler tarafından yapılmış ise bu durumda sanık lehine uygulanan CMK 251/3. fıkrasındaki 1/4 oranındaki indirim korunur.

İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.

Mahkeme tarafından genel hükümlere göre duruşma açılarak devam edilen yargılama sonunda verilen hükme karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.

SONUÇ:

Adli para cezasını ya da üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis ve cezasını veyahut adli para cezası ile birlikte üst sınırı 2 yıl veya daha az para cezasını gerektiren basit nitelikteki suçlar açısından yargılama süresinin kısaltılmasını amaçlayan basit yargılama usulünde sistemin sağlıklı çalışabilmesi için uygulayıcılarla yargılamanın diğer süjelerinin iyi niyetle ve yapıcı biçimde hareket etmeleri gerekmektedir. 

Yasa uyarınca 01/01/2020 tarihinden itibaren uygulanmasını öngörülen basit yargılama usulünün geçmişe uygulanması, bir diğer deyişle anılan tarihten önce işlenen suçlara uygulanması mümkün değildir.

Av. Yavuz YEŞİLYURT